Ayıyla dansa kalktığınızda

Ayıyla dansa kalktığınızda ne zaman oturacağınızı ayı belirler

Anonim

Seçim sonrası kurlar ne olur, işten çıkarmalar hızlandı, işsizlik ne olacak, turizm sezonunun başlaması ile döviz akışı sağlanır mı, ekonomi nasıl olur tartışmaları aldı başını gidiyor.

Faizler zaten yüksek, TL’nin dövize dönüşerek yurt dışına çıkması için yeterli sebep yok, bu nedenle kurlar yükselmez -en azından seçim sonuna kadar- ama TL sıkışıklığı dolayısıyla iç talep daralır, bu nedenle piyasa durulur, işler azalır, nakit akışı sıkıntıları, iflaslar, işten çıkarmalar artar gibi öngörüler birbiri ardına sıralanıyor.

Diğer tarafından dünya genelinde yavaşlama, resesyon haberleri yoğunlaşıyor. İş insanlarının tasarrufa önem verin, mutlaka gerekmeyen harcamaları yapmayın uyarıları gündemde öne çıkıyor.

Görüşler ve kaynakları farklı olmakla birlikte inkâr edilemez bir gerçek var. Savunmada oynamaktayız. Bunun birçok sebebi var. İlki ve en önemlisi çok uzun süredir benimsediğimiz kolay para anlayışı.

Bankalar hazineyi fonlamaya, inşaatçılar maketten satış yapmaya -gerçi artık toprağı almak için satış sistemi başladı-, lojistikçiler yüksek navlun fiyatları sayesinde büyük karlar etmeye, üniversiteler Türkiye’de eğitim almak isteyen yabancıları döviz üzerinden okutmaya, ev sahipleri yabancılara fahiş fiyatlarla ev kiraya vermeye, iş insanları sırtını devlete dayayarak büyümeye alıştılar. Kimse zorluk çekerek, fedakârlık ederek, yeni bir şeyler geliştirerek ve gerçekten rekabet ederek kazanmanın peşinde değil.

Hemen şimdi ve en kolay yoldan istiyoruz. Bir başka önemli faktör hukuk sisteminin çalışmaması. Resmi enflasyon %64 olarak açıklanmasına rağmen kiracınıza %25 üzerinde zam yapamıyorsunuz veya haklı gerekçelerle tahliye etmek isterseniz en az 1,5 yıl sürüyor. Üstelik kiracılar bu koşulları tehdit olarak kullanıp tahliye için para istiyorlar. Bir başka deyişle kendi malınız üzerindeki mülkiyet hakkınızı kullanmanız yasal olarak engelleniyor.

İşletmeler çalışanların kıdem tazminatlarını dava yıllarca süreceği ve geçen sürede parayı kullanabileceklerini bildikleri için ödemiyorlar. Ve bunun için caydırıcı bir önlem de yok. Benzer şekilde bir fikri mülkiyet davası veya alacak-verecek anlaşmazlığı yıllar sürecek -bu arada tarafların batacağı- bir sürece doğru ilerliyor. Bir başka deyişle hukuk sisteminin tıkanıklığı tehdit ve şantaj olarak kullanılır hale gelmiş durumda. Sosyal açıdan baktığımızda ise yaşam koşullarının zorluğu, parası olanın da olmayanın da yaşam doyumunun eksik olması, bir kesimin isteyip alamaması başka bir kesimin ise aldığını aslında istememesi, aile-iş-özel hayat genelinde ilişkilerin sağlıklı, doyurucu ve anlamlı olmaması, geleceğe dair umut eksikliği gibi faktörlerin birleşip bizleri tahammülsüz, öfkeli, en küçük bir şeye patlayan insanlar haline getirdiğini gözlemleyebiliyoruz.

Bütün bunlar nasıl toparlanır?

Güvene ve stabiliteye ihtiyacımız var. Uzun vadeli düşünebilmeye, umut etmeye ihtiyacımız var. Borçlanabilmeye, mal mülk edinebilmeye ihtiyacımız var. Temel fizyolojik ve duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanmasına ihtiyacımız var. Yaşamdan küçük bir ölçü de olsa zevk almaya ihtiyacımız var. 

Görüyorsunuz ya, veri olarak kabul edilmesi gereken durum bizim için ulaşılması istenen hedef konumunda ve ekonomik, hukuki, sosyal, psikolojik iklim bizi desteklemiyor. Asıl problem burada.

Bu durumda herkes kendine daha iyi bir yarın istiyorsam bugün ne yapabilirim sorusunu sormalı ve ona göre hareket etmeli. Bunu bıkmadan, usanmadan, her gün sormalı. Yaşamakta direnmeli…

Her şeye rağmen…

Koşullar aleyhteyken bile…

1972 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Personel Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı, akabinde Yeditepe Üniversitesi'nde İngilizce İşletme Doktora programını tamamladı. İnsan Kaynakları Yönetimi alanında çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası kuruluşlarda 30 yılın üzerinde görev yaptı. Çalışmalarına danışman, akademisyen ve eğitmen olarak devam etmektedir.

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search