En son yayınlanan “Borsada temkinli iyimserlik dönemi” yazım sonrası piyasa için tam manasıyla artık dikiş tutmadı denir ya, adeta öyle bir dönem yaşadık.
Peki, beni borsada temkinli olmaya iten ve geçtiğimiz cuma günü 9097 seviyesinden haftayı kapattıran sebep neydi? Gelin kısaca bunlara değinelim.
Maalesef son dönemde ekonomi yönetimi ve özellikle Mehmet Şimşek’in seçimler sonrası elinin kolunun bağlanacağı, sıkı para politikası uygulayabileceği ancak maliye politikasının uygulanmasının zor olduğu, seçim sonrası gerekli olursa bir kabine değişikliğinin olabileceği ve Şimşek’in de bu listede yer alabileceği gibi dedikodular çok dolaşmaya başladı. Her ne kadar şahsi olarak zor ihtimal olarak görsem bile dedikodusu yetiyor.
Bunların yanında ciddi anlamda hissedilen bir ekonomik bozulma da söz konusu. Maddeler halinde sıralarsam;
- TCMB toplam rezervleri 23 Şubat ile sona eren haftada toplamda 2,4 milyar dolar azalışla 131,7 milyar dolar seviyesine geriledi. Aynı haftada TCMB net uluslararası rezervleri ise 6 milyar dolar azalışla 22,4 milyar dolar düzeyine indi. Böylece net rezervlerde yılbaşından bu yana kaydedilen toplam düşüş 13 milyar USD’yi bulmuş oldu. Meali rezerv yakılmaya devam ediyor.
- DİSK-AR, Tüketici Eğilim Anketi verilerine dayanarak, 2023 yılında TÜİK tarafından açıklanan ortalama enflasyonun %53,4 olmasına rağmen hissedilen enflasyonun %106,9 seviyesinde olduğu bilgisini paylaştı. Haksız sayılmazlar. 2024’te enflasyon sorunu hala devam ediyor. Bu yazıyı yazarken şubat enflasyonu henüz açıklanmamıştı. Enflasyonun aylık bazda en az yüzde 4, yıllık enflasyonunda yüzde 66,30’a çıkması bekleniyor. Çünkü öncü göstergeler de enflasyonda yükselişe işaret ediyor.
- Sıkı para politikası, gri listeden çıkış belirsizliği, kredi kartlarında olası düzenleme beklentisi, yükselen faizler piyasada endişeye neden olur.
- Faizler demişken sadece mevduat faizinden bahsetmiyoruz tabi. Şirketler, fonlama maliyetindeki artışın kredi maliyetlerini artırması ile olumsuz etkilenecekler.
Bu maddeleri daha da artırmak mümkün. Piyasayı sürükleyip götürecek yabancı gelmez, bazı sektörlerde balon hareketler olur (teknoloji – bilişim vb.), sermayeyi tabana yaymak gibi bir fikir için her şirketi halka açarsanız derinliği olmayan piyasada da tıkanırsınız.
Son dönemde hareketli olan bilişim ve teknoloji hisselerine de değinmek isterim. Dünya ölçeğinde tekstil, inşaat, otomotiv gibi karşılığı olan şirketlerimiz olmasına rağmen bilişim ve teknoloji için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Bu hisselerindeki yükseliş balona dönüştü aman dikkate edin.
Neyse çok içinizi karartmayayım.
Bu hafta yukarıda belirttiğim gibi TÜİK enflasyon verisi gelecek. Enflasyonun Şubat’ta %4 civarında artması bekleniyor. Bu artışla yıllık enflasyon da %64,9’dan %66’nın üzerine yükselecek. Cuma gecesi ise Fitch’in planlı Türkiye değerlendirmesi var. Fitch’in notumuzu B olarak koruması ama görünümü durağandan pozitife yükseltmesi bekleniyor. Görünümde sadece Fitch durağanda kaldı çünkü. Diğerleri pozitifte. Yurtdışında Powell’ın ABD Kongresi’nde sunumu, ECB faiz kararı ve ABD’de tarım dışı istihdam rakamlarını takip edeceğiz.
Bist 100’de en son yazımda belirttiğim noktaları hâlâ izliyorum. 9050 önemli bir nokta. Burada tutunur ve 9200 geçilirse tekrar yukarıları konuşuruz. 9050 altında 8800 kısa vadede yeni desteğimiz olacaktır.
Pamukkale Üniversitesi İİBF İşletme bölümünden 2001 yılında mezun oldu. 20 yılı aşan iş hayatında aralıksız olarak çeşitli aracı kurumlarda müşteri temsilcisi, yatırım uzmanı ve kıdemli yatırım uzmanı olarak çalıştı. Son 11 yıldır Osmanlı Yatırım'da Finansal Ürünler Danışmanı olarak görev yapmaktadır. Bazı ekonomi televizyonları ve YouTube kanallarına konuk olarak finans piyasaları ve borsa ile ilgili görüşlerini paylaşmaktadır.