Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Afetlerde hayat kurtaran bir alternatif: Blockchain tabanlı iletişim ağları

İstanbul’da yaşanacak büyük bir depremde GSM şebekeleri hızla çökerken, blockchain tabanlı merkeziyetsiz ağlar kriz anlarında iletişimi ve veri güvenliğini sürdürebilir. Web3 altyapıları, yardım fonlarının otomatik dağıtımı ve topluluk tabanlı risk yönetimi gibi yenilikçi çözümler sunuyor. Helium, Althea ve NTT gibi projeler, afetlerde iletişim sürekliliği sağlayarak bu teknolojilerin küresel önemini gösteriyor.

İstanbul'da yaşanacak büyük bir depremde GSM şebekeleri hızla çökerken, blockchain

İstanbul’da 6.2  büyüklüğünde deprem şehri sarsıyor. Dakikalar içinde GSM şebekeleri çöküyor, milyonlarca insan sevdiklerine ulaşamıyor. 1999 Marmara Depremi’nde telefon hatları saatlerce çalışmamış, 2023 Kahramanmaraş Depremi’nde ise iletişim kesintileri yardım çabalarını aksatmıştı. Türkiye gibi yüksek riskli  coğrafyada, teknik aksaklıktan çok, sistemik zafiyet. Blockchain tabanlı ağlar, merkeziyetsiz ve krizlere dayanıklı çözümler sunuyor. Web3 altyapılarının kriz yönetimindeki potansiyeli de dikkat çekiyor. Merkeziyetsiz yapılar, sadece veri güvenliğini değil, aynı zamanda iletişim ve karar alma süreçlerini de güçlendiriyor. Akıllı kontratlar sayesinde yardım fonlarının otomatik dağıtımı, topluluk tabanlı risk yönetimi gibi yeni çözümler mümkün hale geliyor. Helium, Althea ve Japonya merkezli NTT gibi projeler, afetlerde iletişimi sürdürebilir; 2024 Valencia sel felaketi ise bu teknolojilerin küresel potansiyelini ortaya koyuyor.

Helium ağı: Mikro yatırımla makro etki nasıl çalışır?

LoRaWAN (Uzun menzilli düşük enerjili kablosuz iletişim protokolü) protokolüyle düşük enerjili IoT cihazlarının (sensörler, GPS izleyiciler) uzun mesafelerde veri iletmesini sağlıyor. Solana blockchain’i üzerinde çalışan  ağ, bir nevi “telsiz” gibi: Az enerjiyle küçük veri paketleri taşır. Kullanıcılar, Hotspot cihazları kurarak HNT token ödülleri kazanır, böylece altyapı yükü topluma dağıtılır. Sistem, yalnızca teknolojik çözüm değil, aynı zamanda ekonomik teşvik modeli sunar. Kullanıcılar, katkıları oranında token kazanarak ağa destek olur. Benzer şekilde, Althea ve NTT projelerinde de kullanıcılar Wi-Fi paylaşımı veya internet altyapısına katkı karşılığında mikro ödemeler alır. Böylece gönüllülük, sürdürülebilir ekonomiye dönüşür.

Token’la teşvik modeli yani “Katılım Karşılığı Ödül Sistemi” Porto’da sel sensörleri, müzelerde iklim kontrolü gibi örnekler, Helium’un gücünü gösteriyor. Fakat İstanbul’un yüksek bina yoğunluğu ve tepelik topografisi, Hotspot kapsamasını zorlaştırabilir. Bir Hotspot, 300 metre ile 5 km arasında kapsama sağlar. Fatih gibi kalabalık bölgelerde sinyal karışması riski var. Cihaz maliyeti (200-500 USD) bireyler için yüksek. Çözüm: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, afet toplanma alanlarına güneş enerjili Hotspot’lar kurabilir. Helium, kurtarma ekiplerinin konum paylaşımı veya deprem erken uyarı sistemleri için ideal, ancak düşük bant genişliği (0.3-50 kbps) sesli veya görüntülü iletişimi desteklemez. Enerji kesintilerine karşı güneş enerjili cihazlar şart. Ayrıca AT&T’nin Helium ile iş birliği, modelin küresel ölçekte çalıştığını kanıtladı.

Althea: Komşuluk ekonomisinin yeni hali

Cosmos blockchain’i üzerinde kripto ödemeli mesh ağlar (birbirine bağlı düğümlerle oluşturulan esnek ağ yapısı) sunuyor. Her ev, bir “düğüm” olarak komşularıyla Wi-Fi paylaşır; bir düğüm çökerse, ağ diğer yolları kullanır. ABD’de Tacoma’da 6 ev, 200 Mbps hızla internet paylaştı. İstanbul için, Althea, Kadıköy gibi mahalle kültürü güçlü bölgelerde afet sonrası WhatsApp veya Signal gibi uygulamalar için Wi-Fi sağlayabilir. Mesh ağlar altyapıya (Wi-Fi, kablolu bağlantı) bağımlı. Depremde altyapı çökerse, güneş enerjili router’lar veya batarya destekli düğümler gerekir. İstanbul’un yüksek binaları ve dar sokakları, sinyal gücünü zorlaştırabilir; daha fazla erişim noktası şart. Afet senaryosunda Althea, mahallelerde geçici ağlar kurarak iletişimi sürdürebilir.

NTT’nin Japonya deneyimi: Türkiye’ye uyarlanabilir mi?

NTT, blockchain tabanlı sistemle kullanıcıların Wi-Fi’larını paylaşmasını test etti; karşılığında mikro ödemeler alındı. Yarı-açık model, mevcut altyapıyı kullanır, merkezi operatöre bağlıdır. İstanbul için: Turkcell veya Vodafone, bu modeli uyarlayarak afetlerde gönüllü Wi-Fi paylaşımını teşvik edebilir. Telekom şirketleri maliyet ve rekabet kaygılarıyla direnebilir. Devlet, teşvikler veya geçici lisanslarla iş birliğini kolaylaştırmalı. NTT’nin deneysel yapısı, geniş ölçekli afetlerde test edilmedi; bu yüzden pilot projeler kritik. 

Valencia’nın dersi: Akıllı sistemler neden yetersiz?

2024’te Valencia’da bir yılın yağışının 8 saatte düşmesi, yüzlerce insanı etkiledi onlarca can aldı. Akıllı şehir altyapısına sahip olmasına rağmen, erken uyarı sistemleri çalışmadı. Bu felaket, teknolojinin krizlere entegrasyonunun önemini gösterdi. Olay sonrası blockchain ve IoT tabanlı afet yönetimi çözümlerine ilgi arttı. Araştırmalar, merkezi olmayan ağlar aracılığıyla gerçek zamanlı risk izleme, çevrimiçi bilgi panoları ve karar destek sistemleri üzerine yoğunlaştı. Örneğin, Helium Hotspot’lar, sel sensörlerini koordine ederek erken uyarı sağlayabilirdi; Althea ise mahallelerde iletişimi sürdürebilirdi.  Valencia, İstanbul için bir uyarı: Merkezi sistemlere güvenmek yerine, merkeziyetsiz ağlar önceliklendirilmeli. İstanbul, Boğaz kıyılarında Helium ile sel sensörleri, Üsküdar gibi bölgelerde Althea ile mahalle ağları kurabilir. Blockchain ve IoT, afet yönetimini optimize ederek hayat kurtarabilir. Mesela Startup Valencia – Dana Project; Startup Valencia ve Estonya’nın e-Residency programı tarafından, Valencia ve Tallinn belediyeleriyle iş birliği içinde başlatılan uluslararası girişim.Proje, acil durum yönetimi, iklim direnci, akıllı altyapılar ve kentsel sürdürülebilirlik alanlarında çığır açıcı teknolojilere odaklanıyor. 20-21 Mayıs 2025’te Tallinn’de düzenlenecek hackathon ile başlayacak olan proje, seçilen startup’lara Valencia’da pilot uygulama imkanı, 15.000 €’ya varan maddi destek ve 22-23 Ekim 2025’te düzenlenecek Valencia Digital Summit’te (VDS) projelerini küresel bir izleyiciye sunma fırsatı sunacak. Girişim, Valencia’yı iklim değişikliğine karşı dirençli  inovasyon merkezi haline getirmeyi hedeflerken, blockchain ve IoT gibi teknolojilerin afet yönetiminde kullanımını teşvik ediyor. Örneğin, blockchain tabanlı sistemler, gerçek zamanlı veri paylaşımı ve yardım koordinasyonu için kullanılabilir.

Kaynak/Link: Resmi duyuru ve detaylar : Startup Valencia – Valencia DANA Project

Ayrıca Binance bağış örneği :  https://decrypt.co/290245/binance-donates-3-million-valencia-flood-relief)

Türkiye için ekonomik ve stratejik öneriler

Belediye Odaklı Yatırımlar, Kamu-Özel İşbirlikleri: GSM operatörleriyle blockchain entegrasyonu, altyapı direncini artırır. BTK, afetlerde geçici lisanslar verebilir. Regülasyon: 2021’de kripto ödemeleri yasaklandı, blockchain ağları için net bir çerçeve yok. Acil yasal düzenleme şart. Finansman: AFAD bütçeleri veya AB afet fonları, pilot projeleri destekleyebilir. Yerli blockchain girişimleri için TÜBİTAK fonları devreye alınmalı. Eğitim: Sivil toplum, mahallelerde “mesh ağ kurulum atölyeleri” düzenlemeli.Avrupa Birliği, 2021-2027 döneminde 3.6 milyar euroluk Afet Risk Azaltımı fonunu yürürlüğe koydu. (https://civil-protection-humanitarian-aid.ec.europa.eu)

Türkiye, fonlardan yararlanmak için blockchain tabanlı erken uyarı ve iletişim projelerini kullanabilir. Yerel yönetimlerin AB fonlarına erişimini kolaylaştıracak pilot projeler hem dış kaynak çekilmesini sağlar hem de yerli girişimlerin ölçeklenmesini destekler. Blockchain, afetlerde sadece teknoloji değil, toplumsal dayanıklılığın temel taşıdır. İstanbul’u dirençli kılmak için adımlar bugünden atılmalı.