TESK Başkanı Bendevi Palandöken: Zincir marketler haksız rekabete yol açıyor

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, zincir marketlerin sadece market ürünleriyle değil, farklı kategorilerdeki ürünleri de satmasının piyasada haksız rekabete yol açtığını belirtti. Palandöken, enflasyonla mücadele kapsamında haksız rekabetin önlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Yaşanan hayat pahalılığının esnaftan kaynaklanmadığını” vurguladı.

Bendevi Palandöken, büyük market zincirlerinin küçük esnafı zora soktuğunu belirterek, haksız rekabetin önüne geçilmesi için anayasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti. Mahalle esnafının ayakta kalabilmesi için kuralların net bir şekilde belirlenmesini isteyen Palandöken, Avrupa’daki sistemlerin Türkiye’de de uygulanması gerektiğini vurguladı.

Hiper marketler, gross marketler derken piyasadaki denge bozuluyor”

Piyasada fiyat istikrarının sağlanabilmesi için adil rekabet ortamının oluşturulmasının zorunlu olduğunu dile getiren Palandöken, şöyle konuştu:

 “Enflasyonu düşürmeyle ilgili hedeflenen gelişmelerin sağlanabilmesi için önemli olan kuralların belirlenmesi ve yol haritasının çıkarılmasıdır. Esnaf ve sanatkârın rekabet edebilmesi için şartların oluşmasının sağlanması lazım. Gelişmiş ülkelerde bu mesele halledilebiliyor ancak burada zincirler, hiper marketler, gross marketler derken piyasadaki denge bozuluyor.”

“Esnafın rekabet edebilmesi için şartlar oluşturulmalı” 

Her meslek grubunun kendi uzmanlık alanında faaliyet göstermesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Esnaf sanatkârın mahallesinde, sokağında caddesinde rekabet edebileceği ortamlar hazırlanmalı. Benim sermayem var istediğim işi yaparım ama karşılığında da kimsenin mani olmayacağı bir alan açarım mantığı yanlış. Örneğin kışın lastik satacaksınız, ilkbaharda boya malzemesi, hırdavat satacaksınız, işiniz olmayan her meslekteki ürünü siz satmaya gayret edeceksiniz. Dünyada böyle bir sistem yok” dedi. Palandöken,  bütün piyasa hâkimiyetini ele aldıklarında esnaf ve sanatkar gibi babasının işini yapan, aynı meslekten gelen insanların kalmadığını dikkat çekerek, “Fırını ben yapacağım, ekmeği ben satacağım, balığı, eti, tavuğu ben satacağım diyorlar. Halbuki bunların hepsinin bir arada satılması doğru değil. Kuralı olan şeyler. Ama ben her şeyi satarım çamaşır, terlik, cam suyu, otomobil zinciri, kırtasiye ürünleri, deniz yatağı vs. derken çok sayıda sektör bitiyor. Piyasada fiyatların geri çekilebilmesi için hükumetin almış olduğu tedbirlerin desteklenmesi lazım” diye konuştu. 

“Yüzlerce esnaf iş kolu değiştiriyor”

Palandöken, büyük marketlerin özel markalı ürünler üreterek, yıllar içerisinde markalaşan firmaları dahi zor durumda bıraktığını belirtti. Konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Aynı marka deyip bir harfini veya üç harfini değiştirerek satılan, kendi dükkânınızın amblemini koymak suretiyle kendi ürünlerinizi pazara getirmek 50-60 yılda markalaşan firmaların da yok olmasına neden oluyor. Bu konunun halledilmesi ve bir an evvel diğer ülkelerde nasıl oluyor, nerelere açılıyor, hangi koşullarda açılıyor, rekabet şartları oluşuyor mu, otoparkları var mı bunların bulundukları alanlardaki esnafın çalışma hayatını etkiliyor mu diye sorulması lazım. Birçok semtte görüyorsunuz bir tane limon almak isteseniz bir file almanız gerekiyor. Hem israfa neden oluyor hem fiyat istikrarsızlığına hem de o işi yapan insan kalmıyor. Bunların hepsinin birden satılan bir alan şekline getirdiklerinde haksız rekabet oluştuğu için iş yerlerini kapatmak zorunda kalan onlarca, yüzlerce esnaf iş kolu değiştiriyor”

Adil rekabet ortamı, kendi yemediğini yedirmeyen esnafla ancak mümkün olur

Eski dönemlerde nesilden nesle geçen işletmelerin artık ortadan kalktığına dikkat çeken Palandöken, “Eskisi gibi 50, 60, 80 yıllık iş yerleri dikkat ederseniz kalmadı. En fazla esnafın dayanabileceği ölçekte çevrenize bir bakın kasabınız, manavınız, konfeksiyoncunuz, ayakkabı tamirciniz 2-3 yıl içerisinde mutlaka el değiştiriyor” dedi. Palandöken, bu haksız rekabet ortamında fiyatları düşürmenin mümkün olmayacağını dikkat çekerek,  “Bir kuralın koyulması lazım. Açma kapama saatleri, otoparkların oluşmasının sağlanması ve o şartların temin edilmesi yoksa ben yaptım mantığıyla enflasyonun düşmesi mümkün değil. Adil rekabet ortamı, kaliteyle ve o semti tanıyan, alışveriş yaptığınızda sizin ağzınızın tadını bildiği, kendi yemediğini yedirmeyen esnafla ancak mümkün olur” ifadelerini kullandı. 

Abone Ol :)
Bildir
guest
0 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Search