Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aralık ayında politika faizini yüzde 50 seviyesinde tutacağını öngördü. Banka, piyasalardaki genel beklentinin aksine, olası bir faiz indiriminin erken bir adım olacağını belirtti.
Piyasada genel beklenti, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aralık toplantısında politika faizini 150 baz puan indirmesi yönündeyken, Goldman Sachs ekonomistlerinden bu beklentinin tersine bir tahmin geldi. Goldman Sachs, TCMB’nin faiz indirimine gitmeyeceğini ve faiz oranını yüzde 50 seviyesinde tutacağını öngördü.
TCMB’nin Aralık toplantısında politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakacağı öngörüldü
Banka ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil imzalı 20 Aralık tarihli raporda, TCMB’nin Aralık toplantısında politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakacağı öngörüldü.
Goldman Sachs ekonomistleri Aralık ayında olası bir faiz indiriminin erken bir indirim olabileceğine işaret etti.
Goldman Sachs, gelecek toplantının, yerel seçimlere iki hafta kala Mart ayında politika faizinin yükseltildiği ifade etti
Raporda tahminlerinin normatif analizlere dayandığını ifade eden ekonomistler TCMB’nin ana hedefinin para politikasını belirlerken kredibilite oluşturma odaklı olmaya devam ettiğini belirtti.
Goldman Sachs, gelecek toplantının, yerel seçimlere iki hafta kala mart ayında politika faizinin yükseltildiği ve TCMB’nin fiyat istikrarı taahhüdüne yönelik kredibiliteyi yukarı çektiği toplantıyla kıyaslanabileceğini ifade etti.
Banka politika faizinde ocak ayında 100 baz puanlık indirim beklentisini koruyor
Son çeyrekte enflasyonda hem TCMB hem de kendi projeksiyonlarına göre yukarı yönlü sürprizler yaşandığına dikkat çeken Goldman Sachs ekonomistleri mevsimsellikten arındırılmış göstergelerin dezenflasyonun ikinci çeyrekte durgunlaştığına işaret ettiğini ifade etti.
Banka politika faizinde ocak ayında 100 baz puanlık indirim beklentisini de koruduklarını söyledi.
Goldman Sachs ekonomistleri enflasyondaki yapışkanlık, ekonomik aktivitedeki toparlanma eğilimi ve Ocak ayında beklenenden daha yüksek bir asgari ücret artışı olasılığı göz önüne alındığında, risklerin gevşeme döngüsüne daha da geç başlama yönünde kaldığını değerlendirdi.
