Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy Cumhuriyet gazetesinin bugünkü köşesinde ‘Bir Çöküşün Hikayesi’ başlıklı yazı kaleme aldı Ulusoy yazısında, “G20’nin içinde yani ulusal geliri en büyük 20 ülke arasında olmayı gurur kaynağı olarak sunanların hükümet ettiği ülkemiz bir batış süreci yaşıyor. Sadece ekonomik alanda değil, kurum ve kuruluşlarının çarpıklaşan hali ve uluslararası politika sahnesindeki resmiyle, bir bütün olarak çöküşü tecrübe ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ülkemiz için iç acıtan bir değişim görüyoruz”
Yazısında Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daron Acemoğlu’nun Ekonomik Özgürlük Endeksi’nin son verilerini karşılaştırmalı olarak analiz eden Ulusoy, Acemoğlu kurumsal yapıdaki etkinliğin ekonominin çarklarının düzgün işlemesine katkı sunduğunu, bunu yaparken de ülkelerin refah seviyesini yükseltecek faktörlerin birlikteliğini yarattığını vurguluyor araştırmalarında. Diğer bir ifadeyle, ekonomik büyümenin önemli bir kaynağı olan üretkenliğin, onunda alt birimlerini oluşturan teknolojik gelişme ve etkin kaynak dağılımının kurumsal yapıyla bağını kuruyor. O kurumsal yapının en net fotoğrafını en son yayınlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi’nin alt kırılımlarında görüyoruz. Temel olarak 12 alt kırılımı olan ve bütün olarak ekonomik ve hukuki endeksleri kapsayan verilerde ülkemiz için iç acıtan bir değişim görüyoruz” dedi.
“180 ülke arasında 102’nci sıraya düştük”
Ulusoy, birkaç yıl önce dünya sıralamasında 68’inci olmakla övündüğümüz ve bunu da bağırarak halkın gözüne soktuğumuz konuşmaları hatırlayıp günümüz verileriyle karşılaştırdığımızda, nereden nereye geldiğimizi ve nasıl bir çöküş yaşadığımız görebiliyoruz. 180 ülke arasında, 2018’de 58’inci, 2019’da 68’inci sırada olduğumuz endekste, bugün 102’nci sıraya düştük. Alt kırılımlara baktığımızda ise ekonomik özgürlüklerde yaşanan düşüşün önemli etkisi olmakla beraber asıl çöküşün kurumsal etkenlerden geldiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.