Borsa İstanbul’da ana pazarda işlem gören Mega Polietilen (MEGAP) konkordato ilan etti. tclira.com Yazarı Ekonomist Sadık Mazanoğlu, konu hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:
“Konkordato borsada işlem gören şirketlerde çok görülen bir durum değil. Çünkü borsada işlem görmek mali yapının daha şeffaf olması demektir. Borsada işlem gören şirketler kamuyu ilgilendiren tüm gelişmeleri KAP aracılığı ile bildirirler.
Konkordato bir iflas durumu değildir. Mahkeme kararıyla belirli bir süre için taraflar arasında gerçekleşen bir anlaşmadır.
Bu anlaşma sayesinde borçlu, borçlarını tekrar yapılandırabilir.
Böylelikle borçlu bir süre rahat nefes alarak durumu düzeltmeye çalışırken, alacaklı iflas durumunda imkansız hale gelen alacağını kurtarma imkanı bulur.
MEGAP özelinde baktığımızda aslında sürecin bu duruma doğru ilerlediği görülüyordu.
Bu ayın başında çekleri karşılıksız çıkması sonrası kredi derecelendirme notu ‘gecikmiş bakiyeler ve karşılıksız çek kayıtlarında görülen artış’ nedeniyle düşmüştü.
Aslında finansal tablolarına baktığınızda sıkıntılı bir şirket olmadığı düşünülebilir.
Ancak özellikle nakit akışında ciddi sorunlar yaşandığı, alacaklardaki tahsilin gecikmesi nedeniyle sorunun ortaya çıktığı görülüyor. Ekonomi yönetiminin uygulamaya başladığı sıkı para politikası şirketlerin finansmana erişimini çok zorlamakta, ulaşanlarında maliyetini çok artırmakta. Önümüzdeki dönemde borsada işlem gören birçok şirkette bu sorunun yaşanma ihtimali tabii ki var. Burada sorumluluk denetim mekanizmasında. Bağımsız denetim şirketleri, SPK ve Borsa İstanbul burada daha hassas olmalı.
Özellikle son dönemde maliyetsiz finansman kaynağı olarak görülen halka arzlarda SPK’nın halka açılmaya izin verirken bu şirketlerin daha detaylı analiz edilmesi gerekiyor. Halka arz gelirinin hangi amaçla kullanılacağı çok önemli. Maalesef halka arz öncesi ‘iyi’ bilançolarla sonrası ‘kötü’ bilançolar arasındaki büyük farklar bilançoların makyajlandığı izlenimi veriyor bana.
Yaşanan gelişmeler hem küçük yatırımcıyı mağdur ediyor hem de yatırımcıların Borsa İstanbul’dan kaçmasına neden oluyor. Ana hisse diye tabir ettiğimiz büyük şirketler dışında birçok şirketin hissedarı panikle belki de zararla elindeki hisseleri satmaya çalışacak. Bir dönem 8 milyonu geçen yatırımcı sayısını bir daha yakın zamanda zor görecek gibiyiz.”