Halka arz sürecindeki Hareket Proje Taşımacılık üzerine sorular

Bu hafta Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği A.Ş halka arz oluyor. Pay başına 70 TL sabit fiyatla 15-16-17 Mayıs tarihlerinde talep toplanacak. Şirket, HRKET koduyla işlem görecek.

Biliyorsunuz, halka arzlarda öncelikli sektörlerden birisi enerji ilan edildi. Hareket Proje de rüzgar türbinlerinin kurulumunda Türkiye’nin öncü şirketleri arasında yer alıyor. Şirket, büyük ölçekli yük taşıyor. Liman ekipmanlarından nükleer santrallere kadar geniş bir alanda hizmet sunuyor ancak ana iş kolu rüzgar enerjisi gibi gözüküyor.

Böyle olunca da yatırımcıların “Yenilenebilir enerji sektöründe bir şirket halka arz oluyor” diyerek pozitif yorumlarda bulunduklarına denk geliyoruz.

Peki, gerçekten de böyle bir olumlu tabloyla karşı karşıya mıyız?

Şirketin izahnamesinin ayrıntılı okunmadığını düşünüyorum. Okunsa, orada risk faktörlerinin ayrıntılı bir şekilde yazıldığı görülürdü.

Bu risklere geçmeden önce, uzun yıllar enerji muhabirliği yapan birisi olarak Türkiye’nin enerji sektörü özelinde analizimizi yapalım…

***

Türkiye’de rüzgar enerjisi kurulu gücü 12 bin megavata ulaştı. Bunun kurulumunun önemli bölümünde Hareket görev aldı. Zaten şirketin hızlı büyümesinde buradaki yatırımlar etkili oldu.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, 2023’ün Kasım ayında yaptığı açıklamada, 2028 yılına kadar rüzgar enerjisinde kurulu güç hedefinin 18 GW olduğunu söyledi.

Hareket’in izahnamesinde hükümetin yatırım planları dahilinde 2027 yılında rüzgarda toplam kurulu güç hedefinin karada 23,7 GW olduğu belirtiliyor.

Arada büyük bir fark olduğunu görüyoruz. Hedefler var ancak yatırımlar yavaşlıyor. Öncelikle finansman maliyetleri çok yüksek. ABD ve Avrupa merkez bankalarının yüksek faiz politikaları sürüyor. 2024’ün başında enflasyonu kontrol altına alıp faiz indirimine başlama hedefleri vardı ancak bu gerçekleşmedi. Yüksek enflasyon merkez bankalarının elini bağlıyor.

Dünyada 2 yıl önce başlayan faiz artırım sürecine biz daha yeni başladık diyebiliriz.

Ucuz finansman bir süre daha yok. Yenilenebilir enerji yatırımları bu nedenle sarkıyor.

Ayrıca yeni enerji yatırımları için elektrik tüketiminin de artması gerekiyor. Ancak Türkiye’de büyümenin yavaşladığını, artı veriler görülse de bunun nitelikli olmadığını biliyoruz.

Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke yılda en az yüzde 6-7 büyümeli. Sıkı para politikası ile buna ulaşmak daha da zorlaştı. Hatta imkansız hale geldi.

Eski Enerji Bakanları Taner Yıldız ve Berat Albayrak dönemlerinde enerjide yıllık büyümenin en az yüzde 5 civarında olması hedeflenmiş, buna göre planlamalar yapılmıştı. Türkiye istikrarlı bir büyüme yakalayamadı ama enerjinin kurulu gücü 100 bin megavata ulaştı.

Ancak bundan sonrasında aynı hızda artışın olması kolay olmayacak.

Dağıtılan lisanslar yatırıma dönüşemiyor. Türkiye’nin dört bir tarafında yenilenebilir enerji projeleri atıl duruma geldi. Kapasite sorunu da aşılamıyor. Lisanslar kullanılıp üretim yapılsa, şebekeye verecek altyapı yetersiz.

Rusya-Ukrayna savaşı sonrası, Avrupa’da önceden kapatılan kömür santralleri yeniden açılmaya başlandı. Nükleer de “yeşil enerji” sınıfına alındı.

Dubai’de düzenlenen COP28 zirvesinde Avrupa’nın kömürden çıkış için 2035’i hedeflediğini ancak buna uygun bir yol haritasını da sunmadığını hatırlatalım.

Kısacası, hem Türkiye’de hem de dünyada yenilenebilir enerjide gösterildiği gibi her şey güllük gülistanlık değil. Evet, fosil yakıtlar kesinlikle bir gün terk edilecek. Ama bunun hangi yıl gerçekleşeceği belirsiz. Çıkış takvimi ertelendikçe erteleniyor.

TÜREB Başkanı Erden’in de dediği gibi 2028’e kadar rüzgar enerjisi kapasitesini 18 GW’a çıkarabilecek miyiz, emin değilim…

***

Hareket Proje’nin izahnamesindeki bazı risk faktörlerine bakalım…

  1. Şirket, mevcut ve gelecekteki faaliyetleri için ihtiyaç duyduğu teçhizat ve hizmetlerin temini ve sürdürülmesiyle ilgili belirli risklere tabidir.
  2. Şirket ağırlıklı olarak proje bazlı hizmet vermekte olduğundan; hizmet verdiği sektördeki projelerin daralması, projelerin azalması veya ertelenmesi şirketin finansal durumunu olumsuz etkileyebilir.
  3. Şirket’in faaliyetleri ağırlıklı olarak petrol, gaz, yenilenebilir enerji ve alt yapı projelerinin yatırımcısı olan şirketlere hizmet sunmaya ilişkindir. Şirket müşterilerinin ödeme güçlüğüne girmesi ve tahsilat problemleri yaşanması Şirket’in finansal durumunu olumsuz etkileyebilir.
  4. Şirket globalde birçok müşterinin projelerinde yer alması ve yurt dışı menşeili birçok müşterisi olması sebebiyle maruz kaldığı coğrafi ve jeopolitik risk ölçeği de genişlemektedir.
  5. Şirket, yatırımlarıyla ilgili belirsizliklerle ya da verimlilik riskleri ile karşılaşabilir. Yapılan yatırımlar Şirket’in beklentisini karşılayan karlılığı sağlayamayabilir. Ayrıca gelecekteki yatırımlar için fon temin etme riskleri söz konusu olabilir.
  6. Şirket, global sektördeki diğer oyuncularla etkin biçimde rekabet edemeyebilir, pazar payını kaybedebilir veya fiyat politikasını
  7. Petrol fiyatlarının düşmesi, yatırımların azalmasına ve global iş hacminin daralmasına yol açabilir.
  8. Şirket’in hizmet verdiği sektörler gereği yurtdışında mevcut olan veya yeni girilmesi planlanan pazarlar için çok sayıda ekipman ve personel tedariki taahhüdüne girmesi ancak kapasitesini bununla paralel olarak büyütememesi Şirket’in yurtiçindeki ve/veya yurtdışındaki faaliyetlerini gerektiği gibi gerçekleştirememesine yol açabilir.

***

Rusya-Ukrayna savaşındaki belirsizlik, İsrail’in Gazze’deki katliam ve işgalinin sürmesi de jeopolitik risklerde ön plana çıkıyor.

Şirket, halka arz gelirinin en az yarısını yatırımda kullanacağını beyan ediyor. Yüzde 25’i de borç ödemesinde kullanılacak. Bu, azımsanmayacak bir oran… Yatırımcılar, bu kadar yüksek oranda borç ödenmesinden pek hoşlanmazlar…

Hareket Proje Taşımacılığı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altunkum, BloombergHT ekranında halka arz gelirinin büyük bir kısmının offshore, yani deniz üstü rüzgar enerjisi yatırımlarında kullanacaklarını söyledi.

Evet, Türkiye offshore yatırımlarını destekliyor ancak bununla ilgili net bir takvim henüz belirlenmiş değil. Üstelik şu anki jeopolitik gerginlikler ve sıkı para politikaları ile offshore’ların hayata geçmesi kolay olmayacaktır.

***

Tüm bu veriler ve gelişmeler ışığında değerlendirme yapacak olursak, kısa vadede Hareket Proje’nin büyümede ivme kazanacağını söyleyemeyiz.

Şirketin toplam varlıkları 2021 yılında 5,1 milyar TL olurken, 2022’de 5,7 milyar TL ve 2023’te 6,7 milyar TL oldu.

Mevcut enflasyonist ortamda bu artışlar yeterli görünmüyor. Zaten, bu dönemde net satışlar da azaldı.

Şirketin 2021 yılı net satışları 1 milyar 754 milyon TL oldu. 2022 sonunda bu rakam yüzde 4,8 azaldı ve 1 milyar 670 milyon TL’ye geriledi. 2023’te de gerileme sürdü ve yüzde 4,5 azalışla 1 milyar 593 milyon TL oldu.

Şirket, önemli mühendislik işleri yapıyor. Niş bir alanda faaliyet gösteriyor. Böyle şirketlerin desteklenmesi ülke ekonomisi açısından önemli. Ancak daha net hedefler ve takvimle bu arz gerçekleşse daha iyi olabilirdi.

Son aylarda yapılan halka arzlarda yatırımcıların zararda olması da bir diğer handikap.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciyken, Cumhuriyet gazetesinde mesleğe başladı. İnsan hayatına dair haberler yaptı, fotoğraflar çekti. Bir dönem Avustralya'da gazetecilik yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Referans gazetesinde ekonomi gazeteciliğine adım attı. Küresel ekonomi, tarım, enerji, çevre ve reel sektör üzerine çalıştı. Daha sonra Dünya gazetesine geçti ve burada 3 yıldan fazla dış ticaret editörlüğü ve yazarlığı yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinin yeniden kuruluşunda ekonomi şefi olarak görev aldı ancak zayıf kurumsal yapı nedeniyle 3 ay sonra istifa edip Sözcü gazetesine geçti. Yaklaşık 8 yıl Sözcü’de muhabir, editör ve ekonomi müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyesi.

Abone Ol :)
Bildir
guest
1 Yorum
Eski
Yeni Oy
Inline Feedbacks
Tüm yorumlar
Serkan atay

Teşekkür ederim. Selamlar saygılar

Search