Bugünlerde sıkışık piyasaların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Hareketin (dalgalanmanın) olmadığı böyle dönemler hem yatırımcılar hem de bizim gibi piyasa çalışanları açısından oldukça sıkıcı bir durum yaratıyor. Neden mi?
Bazı emtialarda, dünyadaki durgunluk beklentisi nedeniyle talep azalacağı endişesiyle geri çekilmeye neden oluyor. Özellikle petrol tarafında olan geri çekilme dikkat çekici. Ama bu hafta gelecek akaryakıt fiyatlarında indirim haberleri hoşumuza gidecek.
Kurda kontrollü yükseliş enflasyonun altında olduğu için döviz yatırımcısını üzüyor. Tabii burada dövizi ben yatırım aracı olarak değil paranın değerini koruyacağımız bir ürün olarak görüyorum.
Yıl sonu dolar kuru beklentisinin 30 TL olduğunu düşünürseniz kurdaki sakinlik yılın sonuna kadar devam edecek. Hatta bu durumun seçim nedeniyle mart ayı sonuna kadar devamını bekliyorum.
Ama seçimler sonrası tıpkı haziran seçimlerinden sonra olduğu gibi hızlı bir hareket söz konusu olabilir. Aşağıda işaret edilen 28 Haziran seçimi sonrası başlayan TL’nin değer kaybı net şekilde görülüyor.
Ons altında savaş fiyatlaması ile 2.000 doların üzeri görüldü. Ancak bu seviyede kalıcı olamadı. Savaş haberlerine piyasanın duyarsızlığı arttıkça burada bir geri çekilme kaçınılmaz oluyor.
Belirsizlikler sürüyor
Bunun yanında ABD’de faiz artırım süreci geride kalsa bile faiz indiriminin ne zaman başlayacağı konusundaki belirsizlik devam ediyor.
Avrupa’da gelecek yıl enflasyon beklentisi yüzde 4’e çıktı. Hedef yüzde 2. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) faiz konusunda atacağı adımlar hâlâ belirsiz. Şu bir gerçek, resesyon ihtimali Avrupa’da sıkıntıyı biraz daha devam ettirecek.
Borsa İstanbul’a gelirsek, geçen haftalarda yazdıklarımdan çok büyük değişiklik yok. Bilançolar tamamlandı, realizasyonlar geldi, şimdi hazmetme dönemindeyiz.
Çoğu olumlu bilanço bu ortamda tam anlamıyla boşa gitti. Ama her şirketin eninde sonunda değerini bulacağını düşünüp pozisyonları ayarlamak en iyi şey olacak. Tabii haber akışı çok önemli. Sadece hafta sonunda gelen iki haber bile piyasayı şekillendiriyor. Bir tarafta Ford ve Koç ortaklığıyla Ankara’da yapılacak 32 milyar TL’lik batarya fabrikası yatırımı iptal ediliyor, diğer tarafta THY, tarihindeki en büyük uçak alımı için Airbus ile görüşüyor.
Uçana kaçana bakarken aman dikkat edin. Hâlâ dar alanda kısa paslaşmalar devam ediyor.
Pamukkale Üniversitesi İİBF İşletme bölümünden 2001 yılında mezun oldu. 20 yılı aşan iş hayatında aralıksız olarak çeşitli aracı kurumlarda müşteri temsilcisi, yatırım uzmanı ve kıdemli yatırım uzmanı olarak çalıştı. Son 11 yıldır Osmanlı Yatırım'da Finansal Ürünler Danışmanı olarak görev yapmaktadır. Bazı ekonomi televizyonları ve YouTube kanallarına konuk olarak finans piyasaları ve borsa ile ilgili görüşlerini paylaşmaktadır.
- Sadık Mazanoğluhttps://www.tclira.com/author/sadik-mazanoglu/
- Sadık Mazanoğluhttps://www.tclira.com/author/sadik-mazanoglu/
- Sadık Mazanoğluhttps://www.tclira.com/author/sadik-mazanoglu/
- Sadık Mazanoğluhttps://www.tclira.com/author/sadik-mazanoglu/