Turizm temsilcileri bir Şişli’de bir araya geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Turizm Şube Müdürlüğü ve Şişli Belediyesi Destinasyon Yönetim Ofisi işbirliğiyle düzenlenen “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi” paneli TÜROB, TÜRSAB ve TTYD yöneticileri ile turizm sektörü temcilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleşti. Konuşmalarda, sürdürülebilirlik kriterlerinin İstanbul özelinde yeniden tanımlanması gerektiği vurgulandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Turizm Şube Müdürlüğü ve Şişli Belediyesi Destinasyon Yönetim Ofisi işbirliğiyle düzenlenen “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi” paneli, dün turizmcilerin geniş katılımıyla gerçekleşti. İki bölüm halinde gerçekleşen etkinliğin ilk bölümünde Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Hediye Güral Gür, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkan Yardımcısı Ali Güreli, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı, İstanbul Rehberler Odası (İRO) Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve panele ev sahipliği yapan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin konuşmacı olarak yer aldı. TÜROB, TÜRSAB ve TTYD yöneticileri ile turizm sektörü temcilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleşti. Konuşmalarda, sürdürülebilirlik kriterlerinin İstanbul özelinde yeniden tanımlanması gerektiği vurgulandı.
İstanbul zengin bir potansiyele sahip
Bu etkinliğin bazı kavramları tartışmak ve atılan adımları tekrar değerlendirmek için imkân olacağını düşündüğünü söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “Sürdürülebilirlik kavramı dünyada uzun yıllardır tartışılıyor. Her tartışmada da yeni genişleme alanı olan bir kavram. Bu bakımdan dünya bunu hem küresel ölçekte yaşanan kültür buhranı, hem de iklim değişikliği bağlantılı bir kavram olarak kullanılıyor. Bizim bu kavramı daha genişletip Türkiye’ye, İstanbul’a özgü, nelerin gireceği şeklinde ele almamızda fayda var. Aslında kavramlar kapı açarlar ama aynı şekilde sınırlayıcı olduğu için önemli olabilir” dedi.
Destinasyon kavramı için yeni öneri de sunan Polat, “Sürdürülebilir destinasyon olabilmesi için ilk önce destinasyonun netleşmesi lazım. Destinasyon kavramına turizm bölgesi diyebilir” diye konuştu. Sultanahmet ve emsalsiz ilan edilmiş Osmanlı mahallesi Süleymaniye başta olmak üzere İstanbul’da turizm bölgesi ilan edilmiş alanlardaki ilgisizliğe de dikkat çeken İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İstanbul sahip olduğu tarihi ve doğal güzelliklerle, turizm destinasyonu yaratma konusunda oldukça zengin bir potansiyele sahip. Bize yalnızca, bunları değerlendirmek kalıyor.” Polat, restorasyonu yapılan İstanbul’un tarihi surları hakkında da bilgi verdi.
Bir kentin tanıtım filminde yer alan pastoral alanların, o kentin turizm değerleri olduğunu vurgulayan Polat, “Rumeli Hisarı, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Salacak, bu kentin öne çıkan marka değerleridir. Turizmin temel potansiyeli için can sıkıntısını odağa koymak gerekiyor. İnsanlar keyifli, eğlenceli, neşeli coğrafyalara gitmek istiyor. İstanbul ne kadar neşeli bir kent, can sıkıntısını ne kadar dağıtabiliyor? Gastronomi, mutfak kültürü önemli evet ama, yemek aynı zamanda sosyal bir olay. Uzun masalar kurabiliyor, keyifli sohbetler edebilmeyi sağlayan ortamlar yaratabiliyor muyuz? İşte bu önemli. Elimizdeki hikaye nedir? Kültürel eğilimin değişimini takip edebiliyor muyuz? İşte tüm bunları yapabilirsek, sürdürülebilir turizmden bahsedebiliriz.
Kente gelen turiste sunduğunuz hikaye önemli. İstanbul’da bu hikaye vardır. Ama İstanbul hikayelerini kaybediyor. İstanbul’da 19’uncu yüzyılda da turizm vardı. O yüzyılda İstanbul’a gelen seyyahların bugün kaybolmuş iki ilgi alanı vardır. Mesela Eyüp Sultan’a gidip tarihi Osmanlı mezarları arasında fotoğraf çekebilmek ya da gravür yapabilmek. İstanbul’un kendi hikayesi içinde önemli bir yer tutar Eyüp Sultan. Eyüp Sultan semtinin ardından Üsküdar semti de 19’uncu yüzyıldaki seyyahların ilgi gösterdiği bir diğer alan. Bu iki semt, İstanbul’un hikayesinin en önemli ve değerli parçasıdır. Üsküdar da İstanbul turizminde hak ettiği yeri alamıyor. İstanbul bize turizm için zaten cömert davranıyor. Bize kalan onu en iyi şekilde kullanmak” dedi.
‘Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı’ yürürlüğe konuldu’
Turizm endüstrisinin Türkiye’nin ekonomisinde, refahında ve büyümesinde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hediye Güral Gür, “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, küresel ölçekte kabul gören ve turizm sektöründe sürdürülebilirlik standardının geliştirilmesine yönelik uluslararası normlarda belirleyici bir organ olarak kabul edilen Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) kriterlerine uyum sağlama sürecine yönelik ‘Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı’ yürürlüğe konuldu. Anlaşmanın imzalanması, Türkiye’nin dünyada GSTC ile zorunlu bir ulusal program geliştiren ilk devlet olması nedeniyle, sürdürülebilirlik yolunda örnek bir adım teşkil ediyor. Türkiye’yi sürdürülebilir turizmde ön plana çıkaran anlaşma, Türkiye’nin geçen yıl sonunda imzaladığı Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine de ulaşmasını sağlayacak” dedi.
2,5 milyon turist İstanbul’a alışveriş yapmak için geliyor
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı da, “Kısıtlı kaynakların etkin kullanımı, ekonomik büyüme devam ederken çevrenin korunması, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak, tüm dünyada en önemli gündem maddelerinden. Şişli tarihi, kültürel mirası, iş, kültür sanat ve alışveriş merkezleri ile İstanbul’un en önemli ilçelerinden. Şişli Belediyesi Sürdürülebilir Turizm Destinasyon Merkezi olma hedefine doğru yürürken, tüm paydaşları bu sürece dahil ediyor, AYD de bu paydaşlardan bir tanesi” dedi.
Üyelerini GSTC kriterlerini yerine getirebilmeleri için desteklemeye devam ettiklerini söyleyen Şapkacı, “Temsil ettiğimiz yaklaşık 450 alışveriş merkezi ile içinde bulunduğumuz ekosistemle 2,1 milyon kişiye istihdam sağlayan AYD’nin temel hedefi tüketiciler için dünya standartlarında mekanlar oluşturmaktır. TÜİK verilerine göre 2,5 milyon turist Türkiye’ye alışveriş yapmak için geliyor. Sürdürülebilir turizmin gelişmesinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diye belirtti.
‘Sürdürülebilirlik her alanda ilk ilke olarak karşımıza çıkıyor’
Turizmin ekonominin çarklarını harekete geçiren, döviz girdisi sağlayan, istihdam yaratan ve katma değer oluşturan yapısı ile dünya genelindeki tüm ülkelerin gelişimini hedeflediği, gelişimi için üstün çaba sarfettiği sektörlerin başında geldiğini belirten Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Sürdürülebilirlik sadece turizmde değil, hemen her alanda ilk ilke olarak karşımıza çıkıyor. Yaşamın sürdürülebilirliğidir esas olan. Daha fazla turist, daha fazla döviz derken dengeyi kaçırıp, bozulan dokuyla turizmi de yok edebiliriz. Bu tehlike turizm ile ilgili atılan adımlarda planlı olmayı, dikkatli olmayı gerektiriyor. Ortak aklı öne çıkarmak, iş birliği ve el birliği yapmak turizmi bozmamak, turizmle bozulmamak için şarttır” diye uyardı. Bağlıkaya, özellikle Batılı tüketicilerin son yıllarda sürdürülebilir turizm yaklaşımını benimseyen destinasyonlara yöneldiğini vurguladı.
‘Türkiye’de çalışabilir nüfus 60 milyon’
Sürdürülebilir turizm için nitelikli işgücü ve profesyonelliğin önemine dikkat çeken İRO Başkanı Hüseyin Özgür Özaltın, “Bugün ülkemizdeki çalışabilir nüfus 60 milyon, çalışma gücünün 20 milyonu kayıtlı, 40 milyonu kayıt dışı, sezonluk geçici süreli, günübirlik çalışıyor. Turizm iş koluna dönüp baktığımızda, çok yakın yıllara kadar, örneğin Ege kıyılarında lüks servis aldığımız otellerde çalışan turizm emekçilerinin, turizm sezonu haricinde narenciye bahçelerinde çalıştıklarını görürsünüz. Turizm sektörü nitelikli personelini kaybediyor” dedi.
‘Şişli, İstanbul’un en önemli yumuşak güç merkezi’
Yüksek kapasiteli otel markalarının en çok Şişli’de yer aldığına, Nişantaşı’nın da en önemli gastronomi merkezi olduğuna dikkat çeken Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Güreli, kültür sanat etkinliklerinin en bol olduğu ilçenin de Şişli olduğunu söyledi. Yumuşak güç anlamında Şişli’in üstünlükleri olduğunu dile getiren Başkan Güreli, “Sanat fuarlarının artması bu şehre enerji getiriyor. Şişli, İstanbul’un en önemli yumuşak güç olma özelliğine sahip.
Yaratıcı gücün kullanılması sürdürülebililirliği artırabilir. Sürdürülebilirlik makro planlama aşamasında başlar. Planlama aşamasında dikkate alınmadığında, Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi – GSTC kriterlerine göre başarı sağlamak çok zor. İstanbul rakipsiz destinasyon olma kapasitesini koruyor ama bunun kullanılabiliyor muyuz? Bana göre pek olmuyor” diye konuştu.
‘Şişli yılda 2 milyon 500 bin yerli ve yabancı turist ağırlıyor’
Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’ne (GSTC) Türkiye’den üye olan ilk belediye olduklarını belirten Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, “Sürdürülebilir turizm konusunda bir ilke imza attık. Üyelik sonrasında, sürecin devamı olan Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi için de başvurduk ve program konusunda hazırlık aşamasına geçtik” dedi.
Şişli’nin gece 300 bin olan nüfusunun gündüz 3 milyonu bulduğunu, yılda 2 milyon 500 bin yerli ve yabancı turist ağırladıklarını belirten Başkan Muammer Keskin, Şişli’nin İstanbul’un tam kalbinde; ticaret, sağlık, gastronomi, moda gibi ekonominin de can damarı olan pek çok sektörün en aktif olduğu bir merkez konumunda bulunduğunu söyledi.
Şişli’de birçok sanat galerisi, tiyatro, sinema, etkinlik mekânı, müze ve kültür merkezi bulunduğunu, Kongre Vadisi’ne ev sahipliği yaptıklarını, sağlık turizminin önemli merkezlerinden olduklarını ifade eden Başkan Keskin, “Doğaya saygılı, sürdürülebilir bir kent yaşamı için çalışmalarımız ve projelerimiz devam edecek” dedi.
Berlin’in turizmde markalaşmasının öyküsü
İstanbul ile Berlin’in 35 yıldır kardeş şehir olduğunu hatırlatan Türk-Alman Kardeş Şehirler Federasyonu Başkanı Özcan Mutlu’nun modaratörlüğünü üstlendiği Sürdürülebilir Destinasyon Yönetim Paneli’nin konuşmacıları ise, İBB Turizm Şube Müdürü Hüseyin Gazi Coşan, KENTHAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Biçer, Visit Berlin CEO’su Burkhard Kieker ve Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü Markus Facklam oldu. Berlin Uluslararası İlişkiler Bölümü Yöneticisi Petra Colmorgen ile Berlin Partner Uluslararası Startup Yöneticisi Anna Wiese de paneli izleyen konuklar arasında yerlerini aldı.
Berlin geçen yol turizmden 13 milyar Euro kazandı
Etkinliğin ikinci bölümünde gerçekleştirilen panelde ise, İstanbul’un sürdürülebilir destinasyon yönetimi ve turizm pazarlaması noktasında Berlin’in deneyimlerinden faydalanabileceği vurgulandı. Panelin konuşmacılarından Visit Berlin CEO’su Burkhard Kieker, Visit Berlin’in marka oluşturmak amacıyla Doğu ve Batı Berlin birleştiğinde kurulduğunu belirtti. Kieker, “Visit Berlin 30 yıl önce Berlin Duvarı çöktüğünde kuruldu. Biliyorsunuz Berlin yaralı bir şehirdi.
Doğu ve Batı diye ayrıydı ama hedeflerimiz vardı. ‘Hem misafirler, hem de orada yaşayanlar için neler yaparız’ diye düşündük. Önce Berlin’le ilgili hangi sıfatlar var, onu sorguladık. Bir sözcük öndeydi, o da özgürlük. ‘Berlin özgürlük kentidir’, dedik. Hem siyasi, hem de yaratıcılık için özgür bir kent. Sınırlarımız sadece kanunlardır” dedi.
Berlin’de 240 bin kişinin turizm ve kültür alanında çalıştığını, Visit Berlin’in yüzde 40’tan fazlasını Berlin otellerinin teşkil ettiğini dile getiren Burkhard Kieker, çok katı olan Küresel Sürdürülebilirlik Endeksi kriterlerini uygulayan şehrin, turizmden geçen yıl 13 Milyar Euro kazandığını sözlerine ekledi.
Berlin’in ekosisteminde 5 bin 700’den fazla şirket değer üretiyor
Berlin’de kültür, turizm ve ekonominin birlikte düşünüldüğünü dile getiren Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü Markus Facklam da, “Visit Berlin ile birlikte kurulduk. Akıllı kent, sürdürülebilirlik konusuyla beraber turizm için birlikte çalıştırıyoruz. Aynı zamanda Berlin Eyaleti Hükümeti’yle beraber çalışıyoruz. Kent genişlemeye çalıştığında, bölgeye yatırımcı şirket çağırıyoruz.
Özellikle uzman güç olarak hizmet sektöründe şirketlere ihtiyacımız var. Berlin Partner’in içindeki 240 şirketin amacı da Berlin’in geliştirilmesi. Yatırım yapmak isteyen şirketlere yardımcı olmak için elimizde veri bankası var. 5 bin 700’den fazla yaratıcı şirket Berlin ekosistemine dahil. Bütün Almanya’daki startup’ların yüzde 50’si Berlin’de bulunuyor. Bu yıl düştü ama Almanya startupları 11 Milyar Euro yatırım aldı” diye konuştu.